Depresyon (Majör Depresif Bozukluk) ve Belirtileri
Kln. Psk. Aysun Aktaş Özkafacı
Depresyon, günümüzde en sık rastlanılan ruhsal problemlerden olmaya devam etmektedir. Bireyin kendine bakışını, diğerleriyle olan ilişkisini yani tüm yaşam kalitesini etkileyen bir bozukluktur. Depresyon(majör depresyon), belirli bir nedeni olmadan bireyin kendini sürekli üzüntülü, melankolik veya kederli hissetmesi, bu duruma yoğun bir bunaltı, değersizlik, güçsüzlük, isteksizlik, olumsuz bir bakış açısı gibi duyguların eşlik ettiği, ayrıca beraberinde düşünce, konuşma, devinim ve bazı fizyolojik işlevlerde yavaşlamanın gözlemlendiği bir duygu durum bozukluğudur (Köroğlu,2013). Duygudurum bozuklukları, depresif ve manik depresif (bipolar) olarak temelde ikiye ayrılır.
Dünya Sağlık Örgütü, 1990 yılında majör depresyonun dünyada beşinci önemli sağlık sorunu olduğunu belirtirken, 2020 yılında ise en önemli ikinci sağlık sorunu olacağını tahmin etmektedir. Depresif bozukluk ülke ve kültürel özelliklerden bağımsız olarak kadınlarda erkeklerden iki kat daha sık görülür. Majör Depresif Bozukluk, bipolar bozukluğa göre daha geç başlar. Ortalama başlama yaşı, yineleyici ve ailesinde duygu durum bozukluğu olanlarda daha erken,30-35 yaş civarı iken; sadece majör depresyon dönemli tipinde birkaç yıl daha geçtir. Erken başlayan tipinde kadın erkek farkı ve genetik bağlantı etkenleri etkindir. MDB genellikle 45 yaşından sonra düşmeye başlar.
Major depresyon için tanı kriterleri
Genel Tanı Kriterleri (2 Haftalık sürede en az beş bulgu olmalıdır)
1.Çökkün Duygu Durum; Hastada nerdeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunmalıdır. Bu durumu ya kişinin kendisi bildirir (Örneğin üzüntülüdür, kendini boşlukta hisseder ya da umutsuzdur), ya da bu durum başkalarınca gözlenir.
2.Anhedoni; Bütün etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma, ya da bunlarda zevk almama, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunur (öznel anlatıma göre veya gözlemle belirlenir).
3.Kilo değişimi; Kilo vermeye çalışmıyorken (diyet yapmıyorken), çok kilo verme ya da kilo alma (Örneğin bir ay içinde ağırlığının %5 inden daha çok alan bir değişiklik), ya da neredeyse her gün, yeme isteğinde azalma ya da artma.
4.Uyku düzenindeki değişikler; Hemen her gün uykusuzluk (Insomnia) veya aşırı uyuma, uykuya dalamama, sık uyanma ve yeterince uyuduğu halde uykudan yorgun kalkma.
5.Psikomotor ajitasyon veya retardasyon; Neredeyse her gün psiko-derinsel kışkırtma (ajitasyon) ya da yavaşlama (başkalarınca gözlenebilir; yalnızca, öznel dinginlik sağlayamama ya da yavaşladığı duygusu taşıma olarak değil) izlenmesi.
6.Enerji azlığı veya yorgunluk; Neredeyse her gün, bitkinlik ya da içsel gücün kalmaması.
7. Suçluluk veya değersizlik duyguları; Neredeyse her gün, değersizlik ya da aşırı ya da uygunsuz suçluluk duyguları (sanrısal olabilir) (yalnızca hasta olduğundan ötürü kendini kınama ya da suçluluk duyma olarak değil) hissedilmesi.
8. Konsantre olmada zorluk çekme; Neredeyse her gün, düşünmekte ya da odaklanmakta güçlük çekme ya da karasızlık yaşama (özel anlatıma göre ya da başkalarınca gözlenir).
9. Ölüm düşüncesi; Yineleyici ölüm düşünceleri (yalnızca ölüm korkusu değil), özel eylem tasarlamaksızın yineleyici kendini öldürme (intihar) düşünceleri ya da kendini öldürme girişimi ya da kendini öldürme üzere bir eylem tasarlama.
B. Bu belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
C. Bu dönem, bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunun fizyoloji ile ilgili etkilerine bağlanamaz.
D. Depresyon döneminin ortaya çıkışı, şizoduygulanımsal bozukluk, şizofreni, şizofrenimsi bozukluk, sanrılı bozukluk, ya da şizofreni açılımı